
Haydar Ergülen: Mektup Eskisi
Seni kitap gibi seviyorum.
Sen olmayınca sabah bile olmuyor şehirde.
Senin gözlüğünü taktım, camdan gökyüzüne baktım:
Teşekkür ederim beyaz bulutun için.
Sen yarın mektup ol, bize gel.
Gelirsen pulun olayım,
gelemezsen .....
Sen iyisi mi bize birkaç şarkı al,
dönüp duran ortasından çal,
Ortaçağ, Gregoryen, Hindu,
Semah, Nihavent, Hicaz.
Onlar bize ney’olur,
gece iner, sabah erişir,
vakit bize iy’olur:
“Uyan ey uykusu çok
gözlerim” olur.
Sen gelince Taksim geçeriz de,
sen gelene dek ey yar,
ben ne olurum?
Sensiz Semai olurum.
Saz bayatlar, söz eskir,
mecliste yalnızın olurum.
Seni özleyince ben kendime geldim.
Çok özleyince de kendimi unuttum.
Bir defter sanıyorum şimdi kendimi,
ama çizgili.
Seniyse bir kitap
ve öyle çoksun ki daha okunacak.
Gözlerim azalıncaya kadar
okunaklı olur musun?
Kitabı senin kadar seviyorum
ve adını kitabın üstüne söylüyorum.
24 Temmuz Pazar, 1994
Kuzguncuk